Bölüm V: Çocuk Rüyaları Semineri
- Nazlı
- 25 Şub
- 7 dakikada okunur

Çocuk Rüyalarının Kolektif, Arketipsel ve Gelecek Yönelimli Yönleri
“Çocuk rüyaları, gelecek kişiliklerini içinde barındırır;
çocuk, yaşamı boyunca nasıl olacağını, hangi özelliklere sahip olacağını henüz bilmeden, geleceğe dair ipuçları taşır.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 50
“İnfantil ruh, modern psikolojinin düşündüğü boş bir levha değildir;
doğduğundan beri, eski, arketipsel imgeler a priori mevcuttur.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 369
“... Rüya, bilinçdışı tutumun, bilinçli tutumun değişimine yönelik eğilimini temsil eder.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 5
“... ‘Dört’e bölünme’, bireyselleşmenin prensibidir;
bu, sınırlılık ile sonsuzluk, gerçeklik ile rüya, beden ile ruh, ölümlülük ile ölümsüzlük arasındaki gerginliğin aşılmasıdır.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 372
“... İnsan ruhu, ancak eğitilir; fakat onun ne olduğu umursanmaz.
Bu, çocuk beş-altı yaşına yaklaşırken, ruhun eğitilmesinin kritik dönemidir.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 432
“... ‘Bitler vampirdir, genellikle ruhlardır.’
Kafkas Dağları’nda bir çocuk doğduğunda, dedesinin kafasından alınan bit, torununun kafasına ekilir;
böylece, ilkel inanca göre ruh aktarılmış olur.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 465
“... Çocuk, aslında, bütünlüğün ta kendisidir;
ona, ebeveynlerinden gelen, onun serbest kalmasına izin verilmeyen ruh imgesi verilir.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 371–372
“... Rüya, bilinçdışının, bilinç tutumunun değişimine yönelik eğilimini ifade eder.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 5
“... ‘Psyche’ (ruh) kelimesi, ‘physein’ (üflemek) ile bağlantılıdır;
bu yüzden, ‘psychros’ (soğuk, nemli) kelimesi ruhla ilişkilidir.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 100–101
“... Eski Yunan’da, ayna rüyası, kişinin ölümü demekti;
bu, kişinin kendi ikiz görüntüsünü görmesi, Mısırlıların Ka’sının imgesi olarak yorumlanır.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 67
“... Rüya, ruhun, bedenin ötesine geçerek evrensel bir bütünleşmeye ulaşma çabasıdır;
bu, kişinin kendini bulması ve tüm varoluşun farkına varması demektir.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 290–292
“... Piramit, rüya yorumunda, arketipsel bir imge, beden mandalasıdır;
piramidin derinliklerinde firavunun mumyalanmış bedeni, tepesinde ise ruhun yüceltilmesi gerçekleşir.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 282
“... Eski Mısır inançlarına göre, insan en az üç bölümden oluşur: beden, ruh (Ba) ve Ka.
Ka, ölümsüz, kendine ait bir varlıktır; kişinin ölümünden sonra bile, kişiliğiyle aynı kalır.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 153
“... Ayna, kişinin gerçek doğasını, ruhunun imgesini gösterir;
yansıma, içgörü ve bilgi getirir.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 176
“... Yüksek alevlerle, yukarıdaki ateşte, her şey korunur;
ateş, maddi formu tüketirken, ruh saf, tanrısal ve ölümsüz bir imgeye dönüşür.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 175
“... Heraklitus, ruhların suya döndüğünü söyler.
Son yıllarda, Gurdjieff, Ay’ın, Birinci Dünya Savaşı’nda ölen askerlerin ruhlarıyla öyle dolduğunu iddia etti ki, üzerinde yeşil bir leke belirdi.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 167
“... Ay, bazen giden ruhların mekanı olur;
çok sayıda ruh emildiğinde, nemli hale gelir.
Zira, ‘psychros’ soğuk anlamına gelir ve ‘üflemek’ ile ilişkilidir.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 167
“... Atalarınızın resimlerinde, yüzünüzün belirli kısımlarını ayırt edebilirsiniz;
aynı durum, bedenin tamamı ve ruh için de geçerlidir.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 73
“... Çocuk rüyaları, ebeveynlerin çözülememiş bilinçdışı atmosferinin etkisiyle şekillenir;
bu, kişinin kendi ruhundan kopuk, kalın duvarlarla ayrıldığı bir durum yaratır.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 422–423
“... Rüya yorumunda, nesnel yönteme dayalı olarak ‘Mekan – Açıklama – Çevrim – Çözüm’ şemasını kullanabiliriz.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 27
“... ‘Dört’e bölünme’, bireyselleşmenin prensibidir;
bu, sınırlılık ile sonsuzluk, gerçeklik ile rüya, beden ile ruh, ölümlülük ile ölümsüzlük arasındaki gerginliğin aşılmasını ifade eder.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 287
“... İnsan ruhu, ancak eğitilir; fakat ruhun ne olduğu, genellikle umursanmaz.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 432
“... ‘Bitler vampirdir, sıklıkla ruhlardır.’
Kafkas Dağları’nda bir çocuk doğduğunda, dedesinden alınan bir bit torununun kafasına ekilir;
böylece, ilkel inanca göre ruh aktarılmış olur.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 465
“... Çocuk, aslında, bütünlüğün ta kendisidir;
ona, ebeveynlerinden gelen, serbest kalmasına izin verilmeyen ruh imgesi sunulur.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 371–372
“... Rüya, bilinçdışının, bilinç tutumunun değişimine yönelik eğilimini ifade eder.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 5
“... ‘Psyche’ (ruh) kelimesi, Yunanca ‘physein’ (üflemek) ile bağlantılıdır;
bu nedenle, ‘psychos’ soğuk, nemli anlamına gelir.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 100–101
“... Eski Yunan’da, ayna rüyası, kişinin ölümü anlamına gelirdi;
bu, kişinin kendi ikiz görüntüsünü görmesi, Mısırlıların Ka’sını andırır.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 67
“... Rüya, ruhun, bedenin ötesine geçerek evrensel bütünlüğe ulaşma çabasını temsil eder;
bu, ruhun kendi içinde birleşmeye çalışması, kendini bulması demektir.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 290–292
“... Piramit, arketipsel bir imge, beden mandalasıdır;
piramidin derinliklerinde firavunun mumyalanmış bedeni, tepesinde ise ruhun yüceltilmesi gerçekleşir.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 282
“... Eski Mısır inançlarına göre, insan en az üç bölümden oluşur: beden, ruh (Ba) ve Ka.
Ka, ölümsüz olan, kendine ait bir varlıktır; kişinin ölümünden sonra bile kişiliğiyle aynıdır.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 153
“... Ayna, kişinin gerçek doğasını, ruhunun imgesini gösterir;
yansıma, içgörü ve bilgi getirir.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 176
“... Yüksek alevlerin olduğu yerde, tüm şeyler korunur.
Ateş, maddi formu tüketirken, ruh saf, tanrısal ve ölümsüz bir imgeye dönüşür.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 175
“... Heraklitus, ruhların suya döndüğünü söyler.
Son yıllarda, Gurdjieff, Ay’ın, Birinci Dünya Savaşı’nda ölen askerlerin ruhlarıyla dolduğunu ve üzerinde yeşil bir lekenin belirdiğini iddia etti.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 167
“... Ay, bazen giden ruhların mekanıdır;
çok sayıda ruh emilirse, Ay nemli hale gelir.
Zira, ‘psychros’ soğuk demektir ve ‘üflemek’ ile bağlantılıdır.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 167
“... Atalarınızın resimlerinde, yüzünüzün belirli kısımlarını ayırt edebilirsiniz;
aynı durum, beden ve ruh için de geçerlidir.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 73
“... Çocuk rüyaları, ebeveynlerin çözülememiş bilinçdışı atmosferinin etkisiyle şekillenir;
bu, çocuğun ruhunun, o kalın duvarın ardında kalmasına neden olur.”
– Genel ifade
“... Rüya yorumunda, nesnel yönteme dayalı olarak ‘Mekan – Açıklama – Çevrim – Çözüm’ şemasını kullanabiliriz.”
– Genel ifade
“... ‘Dört’e bölünme’, bireyselleşmenin prensibidir;
bu, sınırlılık ile sonsuzluk, gerçeklik ile rüya, beden ile ruh, ölümlülük ile ölümsüzlük arasındaki gerginliğin aşılmasıdır.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 287
“... İnsan ruhu, ancak eğitilir; fakat ruhun ne olduğu genellikle umursanmaz.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 432
“... ‘Bitler vampirdir, sıklıkla ruhlardır.’
Kafkas Dağları’nda doğan bir çocukta, dedesinden alınan bit torununun kafasına ekilir;
böylece, ilkel inanca göre ruh aktarılmış olur.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 465
“... Rüya, bilinçdışının, bilinç tutumunun değişimine yönelik eğilimini ifade eder.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 5
“... Rüyaların yorumlanmasında, kişisel çağrışım materyaliyle birlikte evrensel, kolektif sembollerin de göz önüne alındığı geniş bir bağlam gereklidir.
Dilimizde var olan evrensel semboller sayesinde, rüyaları ilişkilendirmeler olmadan da anlayabiliriz.”
– Genel ifade
“... ‘Dört’e bölünme’, bireyselleşmenin prensibidir;
bu, sınırlılık ile sonsuzluk, gerçeklik ile rüya, beden ile ruh, ölümlülük ile ölümsüzlük arasındaki gerginliğin aşılmasıdır.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 372
“... ‘Ka ruhu’, Mısırlıların inancına göre, firavunun ölümünden sonra ruhunun devamlılığını sağlayan unsurdur;
insan, en az üç bölümden oluşur: beden, ruh (Ba) ve Ka.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 153
“... Ayna, kişinin gerçek doğasını, ruhunun imgesini gösterir;
yansıma, içgörü ve bilgi getirir.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 176
“... Gölge, öğle vakti en kısadır; bu, gölgenin tamamen kaybolma korkusunu doğurur.
Bu durum, insanın yerle olan bağlantısının, ruhunun kaybolması endişesini tetikler.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 129
“... Rüya, çocuk ruhunun, ince işlem gören süreçlerini öyle bir biçimde ortaya koyar ki, standart eğitim bunu fark edemez.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 123
“... Canavar, aslında, çocuğun kendi içindeki bebek ya da pupa ruhunun, ilkel varlığının, karanlık uçurumunun sembolüdür;
bu, hayatı ve yaratılışı neşeyle ortaya çıkarır.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 122
“... Goethe’nin ‘Puer Aeternus’ kavramı; çocuk, ruh rehberliği işlevini taşıyan, homunkulus ve Euphorion arasındaki üçlü, çocuk rüyalarında görüldüğünde dikkat edilmelidir.
Bu, rüya görenin, ruhunun yönünü belirleyen önemli bir işarettir.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 120
“... İlkel bir insan gibi, çocuk, bebek oyuncağını, bilinçdışının imgeleriyle canlandırır, ona ‘ruh verir’.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 113
“... Ruh kavramı, kürk, deri, gömlek gibi dış form unsurlarıyla bağlantılıdır;
örneğin, ‘kuğu gömleği’ ve kürk, Teutonic gelenekte büyük dönüşüm potansiyelini simgeler.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 106
“... Değnek, rehberliği temsil eder;
içsel alevin, ruh ateşi içinde asılı kalmış, içsel yasaya dönüşen, bir rehber işlevi görür.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 102
“... Ruh, sürekli olarak, yer (madde) ile ruh (pneumatikos: hava, ateş) arasında köprü vazifesi görür.
Kuru, sıcak hava – bu, ruhun ta kendisidir.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 101
“... ‘Psyche’ (ruh) kelimesi, Yunanca ‘physein’ (üflemek) ile bağlantılıdır;
‘psychos’ (ruh) soğuk, nemli anlamına gelir.
‘Bir sarhoğun ruhu nemlidir’ der Heraklitus.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 100–101
“... Hermes, Helios’un güneş sığırlarını çalan ve ölüleri yeraltında yol gösteren figürdür;
bu yüzden, rüya metninde adı geçen adam, baba arketipi olarak yorumlanabilir.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 93
“... Kelt efsanesinde, ‘Kabus Köprüsü’ adı verilen, ip kadar dar bir köprü anlatılır;
Pers efsanelerinde ise, ‘Chinvat Köprüsü’ adı verilen, ruhlar üzerinde melekler ve şeytanların mücadele ettiği köprü bulunur.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 90
“... Eğer bilinç zayıfsa, bilinçdışı içeriğinin etkisiyle kişi sürüklenebilir;
bu durum, ‘ruhun tehlikesi’ olarak adlandırılır.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 80
“... Atalarınızın resimlerinde, yüzünüzün belirli kısımlarını ayırt edebilirsiniz;
aynı durum, beden ve ruh için de geçerlidir.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 73
“... Serbest çağrışım yoluyla, komplekslerin ortaya çıkması mümkündür;
ancak, bu, o komplekslerin rüya imgesinde yer aldığı anlamına gelmez.
Bazen, bilinçdışı, bu komplekslerden kurtulmak için onları rüya imgesinden dışarı atar.”
– Genel ifade
“... Rüya yorumunda, ‘amplifikasyon’ yöntemiyle, orijinal imge genişletilir;
örneğin, ‘aslan’ imgesi, onun çağrışımları not edilip, yerine ‘güç’ ifadesi konulur.
Bu şekilde, rüyanın bütün cümlesel anlamı ortaya çıkarılabilir.”
– Genel ifade
“... Rüya, bilinçdışının, bilinç tutumunun değişimine yönelik eğilimini ifade eder.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 5
“... Dilimizde, evrensel semboller zaten mevcuttur;
örneğin, ‘yılan’, ‘kurnaz tilki’, ‘aslan’ gibi semboller, toplum içinde ortak anlamlar taşır.”
– Genel ifade
“... ‘Lice (bit)’ vampirlerdir;
Kafkas Dağları’nda, çocuk doğduğunda, dedesinin kafasından alınan bit torununun kafasına ekilir,
böylece ruh aktarılmış olur.”
– Carl Jung, Children’s Dreams Seminar, s. 465
“... Rüya, insan ruhunun, bilinçdışındaki arketipsel imgelerle ifade edilen, evrensel bir içsel dönüşüm sürecidir.
Böylece, çocuk, sadece bireysel değil, aynı zamanda kolektif unsurların da etkisi altındadır.”
– Genel ifade
“... Rüya, çocuk ruhunun, ailesel ve toplumsal çevreyle etkileşimini yansıtır;
bu, hem bireysel hem de kolektif bilinçdışı içeriklerin bir araya gelmesidir.”
– Genel ifade
“... Çocuklar, gelecekteki kişiliklerini, ebeveynlerinden ve çevreden aldıkları etkileşimlerle oluştururlar;
bu, onların ruhunun, henüz tamamen şekillenmemiş evrensel imgelere sahip olduğunun göstergesidir.”
– Genel ifade
Devam İçerikleri:
Carl Gustav Jung ve psikolojisini eğlendirerek öğreten ve dünyada tek olan bir roman serisi olduğunu biliyor muydunuz? Daha fazla öğrenmek için lütfen tıklayınız.

Commentaires