Please Enable JavaScript in your Browser to Visit this Site.

top of page

C.G. Jung Konuşuyor: Röportajlar ve Karşılaşmalar Bölüm 1


C.G. Jung Konuşuyor: Röportajlar ve Karşılaşmalar

“Bir hasta hakkında rüya gördüğümde, genellikle komplekslerimden birine temas edilmiş olduğunun işaretidir.”

~Carl Jung, C.G. Jung Speaking: Interviews and Encounters, s. 359–364


“Hastanın attığı her ileri adım, analist için de bir adım olabilir.”

~Carl Jung, C.G. Jung Speaking: Interviews and Encounters, s. 359–364


“Anlamanın önündeki en büyük engellerden biri, şamanın — kurtarıcının — yansıtılmasıdır.”

~Carl Jung, C.G. Jung Speaking: Interviews and Encounters, s. 359–364


“Temelde, aktarım asla yalnızca kişisel bir fantezi değildir.”

~Carl Jung, C.G. Jung Speaking: Interviews and Encounters, s. 359–364


“Çağrılmış ya da çağrılmamış, Tanrı hazırdır!”

Bu, Delfi kahinine ait bir söz. Erasmus’un çevirisidir. Bana bunun benim hayat ilkem olup olmadığını soruyorsunuz. Bir bakıma öyle, çünkü bu söz ruhun tüm gerçekliğini içeriyor. “Aman Tanrım!” deriz; bunu ister bir lanetle ister sevgiyle söyleyelim, fark etmez.

~Carl Jung, C.G. Jung Speaking, s. 164


“Şimdiye dek öğrendiğim her şey, beni Tanrı'nın varlığına dair sarsılmaz bir inanca adım adım götürdü. Ben sadece bildiğime inanırım. Bu da inancı ortadan kaldırır. Bu nedenle Tanrı'nın varlığını inançla kabul etmiyorum—O’nun var olduğunu biliyorum.”

~Carl Jung, C.G. Jung Speaking, s. 251


“Çiftçi hâlâ bu katmanlara daha yakındır. Toprağı işlerken çok dar bir alanda hareket eder ama kendi toprağında hareket eder.”

~Carl Jung, Man and his Environment; C.G. Jung Speaking, s. 201–203


“İnsan varoluşunun yeryüzüne kök salması gerektiği fikrine tamamen bağlıyım.”

~Carl Jung, C.G. Jung Speaking, s. 204


“Büyük astrolojik dönemler gerçekten vardır. Boğa ve İkizler tarih öncesi dönemlerdi, onlar hakkında pek bir şey bilmiyoruz. Ancak Koç burcu daha yakındır; Büyük İskender onun tezahürlerinden biriydi.”

~Carl Jung, C.G. Jung Speaking: Interviews and Encounters, s. 410–423


"Hristiyanlıkta var olan tüm balık sembollerini ben icat etmedim: insan avcısı (balıkçı), Hristiyanların küçük balıkları (pisciculi christianorum)."

~Carl Jung, C.G. Jung Speaking: Interviews and Encounters, s. 410–423


"Hristiyanlık bizi derinden etkiledi çünkü çağın sembollerini o kadar iyi bünyesinde barındırıyor ki."

~Carl Jung, C.G. Jung Speaking: Interviews and Encounters, s. 410–423


"Bizim çağımızda balık içeriktir; Su Taşıyıcısı’yla birlikte, o artık bir kap haline gelir. Bu çok garip bir sembol. Onu yorumlamaya cesaret edemem."

~Carl Jung, C.G. Jung Speaking: Interviews and Encounters, s. 410–423


"Ayrıca bu konuda İncil’in içinde de birçok şey bulunabilir: İncil'de teologların kabul ettiğinden çok daha fazlası vardır."

~Carl Jung, C.G. Jung Speaking: Interviews and Encounters, s. 410–423


"Papa XII. Pius’un son konuşmalarından birinde, dünyanın artık meleklerin varlığının yeterince farkında olmadığını yakınarak ifade ettiği şey, sadık Katoliklerine Hristiyan diliyle söylediği şeydi; bu, benim psikoloji diliyle söylemeye çalıştığım şeyle tam olarak aynı. Ve bu dili başkalarına göre daha iyi anlayabilecek kişilere hitap ediyorum."

~Carl Jung, C.G. Jung Speaking: Interviews and Encounters, s. 410–423


"Dünyamızda korkunç bir ruhsal kıtlık var, fakat aynı zamanda gagayla beslenmek ya da bebek mamasıyla beslenmek istemeyen insanlar da var."

~Carl Jung, C.G. Jung Speaking: Interviews and Encounters, s. 410–423


"Her şeyden önce, benim bir sistemim yok, bir doktrine sahip değilim, bu türden hiçbir şeyim yok. Ben bir deneyciyim, hiç metafizik görüşüm yok."

~Carl Jung, C.G. Jung Speaking: Interviews and Encounters, s. 410–423


"İçgüdülerimiz yalnızca eylemlerimizde ve tepkilerimizde değil, hayal gücümüzde kurduğumuz şeylerde de kendilerini ifade eder."

~Carl Jung, C.G. Jung Speaking: Interviews and Encounters, s. 410–423


"Bilinç gelişimi, insanlığın yükü, ıstırabı ve aynı zamanda nimetidir."

~Carl Jung, C.G. Jung Speaking, s. 248


"Bilinçdışının fantezilerini bilinçli zihne yönlendirmeye çalışırım; bunu onları yok etmek için değil, geliştirmek için yaparım."

~Carl Jung, C.G. Jung Speaking, s. 39–40


"Dünyada bir şeylerin yanlış olduğuna dair duyguya yavaş yavaş uyanıyoruz; modern dünyada aklı ve bilinçli zihni aşırı yüceltmemizin yanlış olabileceğine dair bir önsezi belirdi."

~Carl Jung, C.G. Jung Speaking, s. 49


"Büyük sanat eseri, sanatçının yaşadığı zamanın, içinde bulunduğu dünyanın, çevresini saran milyonlarca insanın, binlerce düşünce akımının ve sayısız etkinliğin ürünüdür."

~Carl Jung, C.G. Jung Speaking, s. 128


"Amerika'da gördüğüm kadar çok incelik ve duyarlılık gördüğümde, hep aynı oranda bir vahşilik ararım."

~Carl Jung, C.G. Jung Speaking, s. 64


"‘Aman Tanrım!’ deriz; bunu ister lanet olarak ister sevgiyle söyleyelim, fark etmez."

~Carl Jung, C.G. Jung Speaking, s. 64


"Din, duygularımız için zengin bir uygulama alanı sunar. Hayata anlam katar."

~Carl Jung, C.G. Jung Speaking, s. 69


"Bilinçsizce de olsa insan her zaman Tanrı ile ilgilenir."

~Carl Jung, C.G. Jung Speaking, s. 249


"Bilinçsizce de olsa insan her zaman Tanrı ile ilgilenir."

~Carl Jung, C.G. Jung Speaking, s. 249


"Büyük soru şuydu: Benlik dışı (non-ego) bir şey var mıydı? Kantçı dünya görüşünün benlik içinde hapsolmuşluğundan beni çekip çıkarabilecek bir şey var mıydı?"

~Carl Jung, C.G. Jung Speaking: Interviews and Encounters, s. 205–218


"Biz, insanların hatırlayabildiği kadarıyla savaşsız geçen bir dönemde yaşıyorduk; ama burada, savaşın yaklaştığını gören bir adam vardı [Nietzsche]. O, bir sonraki yüzyılın en savaşçı yüzyıl olacağını yazmıştı. Onun haklı olduğunu hissettim."

~Carl Jung, C.G. Jung Speaking: Interviews and Encounters, s. 205–218


"Nietzsche'nin otuz yedinci yılında, Zarathustra ona musallat oldu... ‘cla ward die eins zu zwei, Zarathustra ging an mir vorbei.’ 1888’de aklını yitirdi. Bu muazzam bir olaydı; üzerimde derin bir iz bıraktı."

~Carl Jung, C.G. Jung Speaking: Interviews and Encounters, s. 205–218


"Paleontolojiye özellikle ilgi duymuştum; görüyorsunuz, tarihsel karşılaştırmalı psikoloji alanındaki hayat boyu süren çalışmam paleontolojiye benziyor. Hayvanların arketiplerini incelemek neyse, ruhun arketiplerini incelemek de odur. Eohippus, modern atın arketipidir; arketipler fosil hayvanlar gibidir."

~Carl Jung, C.G. Jung Speaking: Interviews and Encounters, s. 205–218


"Bireyleşme bir terapi değildir. Bir kedinin kedi olması terapi midir? Bu doğal bir süreçtir. Bireyleşme doğal bir süreçtir. Bir ağacın ağaç olmasını sağlayan şeydir; eğer bu süreç engellenirse, ağaç hastalanır ve işlevini yerine getiremez, ama kendi haline bırakılırsa gelişir ve gerçek bir ağaca dönüşür. İşte bu bireyleşmedir."

~Carl Jung, C.G. Jung Speaking: Interviews and Encounters, s. 205–218


"Biliyorsunuz, 'bilince sahip olmak' mümkün, tabiri caizse bütünsel (in globo) biçimde, ama bunun farklılaşmamış haliyle."

~Carl Jung, C.G. Jung Speaking: Interviews and Encounters, s. 205–218


"Doğu da kendi biçiminde tıpkı Batı kadar tek yanlıdır."

~Carl Jung, C.G. Jung Speaking, s. 252–267


"‘Extravert’ kelimesinin yazımı konusunda, [Jung] ‘extrovert’ün kötü bir Latince olduğunu ve kullanılmaması gerektiğini söylüyor."

~Carl Jung, C.G. Jung Speaking: Interviews and Encounters, s. 205–218


"Bireyleşme ilkesinin (principium individuationis), doğa boyunca ve tüm insanlıkta —Doğu’da ve Batı’da— işliyor olması düşüncesi hayranlık uyandırıcı ve görkemli bir şeydir."

~Carl Jung, C.G. Jung Speaking: Interviews and Encounters, s. 205–218


"Toplumun bireyi kapsadığı ‘katılım mistiği’ (participation mystique), bireylerin hâlâ birbirinden farklılaşmamış, yani henüz bilinçli olarak bireysel kişiliklere ayrılmamış olduklarının bir ifadesi olarak anlaşılabilir."

~Carl Jung, C.G. Jung Speaking: Interviews and Encounters, s. 205–218


"Bireyin arketipi Benlik’tir. Benlik her şeyi kapsar. Tanrı, merkezi her yerde olan ve çevresi hiçbir yerde olmayan bir çemberdir."

~Carl Jung, C.G. Jung Speaking: Interviews and Encounters, s. 205–218


"Toplum içindeki birey, arketipin bir parçası olarak anlaşılabilir; kolektif temsilden ayrışmış bir parçadır bu."

~Carl Jung, C.G. Jung Speaking: Interviews and Encounters, s. 205–218


"Bir kültür aşırı derecede akılcı hale geldiğinde... bireyler bilinçdışının doğal akışını deneyimleyemez hale gelirler."

~Carl Jung, C.G. Jung Speaking: Interviews and Encounters, s. 205–218


"Geleneksel yapılar (mekanizmalar)... insanları bilinçsiz tutar."

~Carl Jung, C.G. Jung Speaking: Interviews and Encounters, s. 205–218


"Oğul hırsız, kız ise fahişe oldu. Çünkü baba kendi gölgesini, insan doğasının kusurundaki payını üstlenmek istemedi; bu yüzden çocukları onun görmezden geldiği karanlık tarafı yaşamak zorunda kaldılar."

~Carl Jung, C.G. Jung Speaking: Interviews and Encounters, s. 156–163


"İşte bu şekilde yaşamalısın—tereddüt etmeden, ister vererek ister sakınarak, koşullar neyi gerektiriyorsa ona göre. O zaman yolunu bulursun. Sonuçta, eğer yine de sıkışırsan, bilinçli irade ve görüş yetersiz kaldığında, bilinçdışından gelen enantiyodromia (zıddına dönüş) her zaman yeni yollar açar."

~Carl Jung, C.G. Jung Speaking: Interviews and Encounters, s. 156–163


"Her zaman din adamlarına karşı bir tür merhamet hissederim. Onun sorunu şeytani denecek kadar büyüktür."

~Carl Jung, C.G. Jung Speaking: Interviews and Encounters, s. 156–163


"Jung, İsa’nın doğumunda zararlı gezegen Satürn ile yararlı gezegen Jüpiter’in birbirine o kadar yakın olduğunu, neredeyse tek bir yıldız haline geldiklerini —yani Beytüllahim yıldızı olduklarını—, yeni Benlik’in, Mesih’in, iyilik ve kötülüğün doğduğu an olduğunu söylemiştir."

~Carl Jung, C.G. Jung Speaking: Interviews and Encounters, s. 156–163


"Erkeklerin kibiri çoğu zaman mesleki faaliyetlerinin bir sonucudur. Ulaştığı boyut bazen neredeyse grotesk olur."

~Carl Jung, C.G. Jung Speaking: Interviews and Encounters, s. 244–251


"Çoğu erkek bir şeylerden korkar ve önyargılarla doludur — bu durum çoğu kadın için geçerli değildir."

~Carl Jung, C.G. Jung Speaking: Interviews and Encounters, s. 244–251


"Erkekler neredeyse her zaman dürüst değildirler — ne kendilerine karşı ne de bana karşı."

~Carl Jung, C.G. Jung Speaking: Interviews and Encounters, s. 244–251


"O kadar çok kadın kocalarıyla daha iyi bir anlayış kurmak için adeta çığlık atıyor ki. Erkekleri bunu kavrayamıyor — ki bu da şaşırtıcı değil, çünkü erkekler zaten kadınları anlamıyor."

~Carl Jung, C.G. Jung Speaking: Interviews and Encounters, s. 244–251


"Herkesin benimle hemfikir olduğu bir tartışmadan pek keyif almam — üstesinden gelinecek bir engel yoktur, gerilim yoktur, üretken bir akış yoktur."

~Carl Jung, C.G. Jung Speaking: Interviews and Encounters, s. 244–251




Carl Gustav Jung ve psikolojisini eğlendirerek öğreten ve dünyada tek olan bir roman serisi olduğunu biliyor muydunuz? Daha fazla öğrenmek için lütfen tıklayınız. 



Büyük Sır Üstadı serisi 4 kitap birarada

Comentários

Avaliado com 0 de 5 estrelas.
Ainda sem avaliações

Adicione uma avaliação

Bu blog içeriği konusunda her türlü istek ve şikayetinizi aşağıdaki e-postaya yazabilirsiniz.

©2024 Bilinçdışı Yayınları A.Ş.

bottom of page