Yaşlılık Üzerine Yansımalar
- Nazlı
- 3 Mar
- 3 dakikada okunur

Bazı Carl Jung Yaşlılık Alıntıları XVII
(Yaşlılık Üzerine Yansımalar Alıntısı)
Ve sakın unutmayın, animus da anima kadar korkunç bir gerçektir. ~Carl Jung, Zarathustra Semineri, Sayfa 295
Yaratıcı olmak suretiyle, o anda varlık kazanan şeyi yaratırsınız; daha önce potansiyel bir varoluş halinde olandı. ~Carl Jung, Zarathustra Semineri, Sayfa 73
Bu yaratıcı güçlerin Nietzsche’de ya da bende veya başka herhangi bir yerde olduğunu söylediğiniz ölçüde bir enflasyona yol açarsınız, çünkü insan yaratıcı güçlere sahip değildir, onlara sahip olunan odur. ~Carl Jung, Zarathustra Semineri, Sayfa 57
Nietzsche’nin hayatı ile bir azizin hayatı arasında pek az fark vardır; sıradan hayatını bıraktı ve ormana gitti. ~Carl Jung, Zarathustra Semineri, Sayfa 57
Ruh tarafının diğer taraftan iki kat daha iyi olduğunu söyleyemeyiz; zıt kutupları bambaşka bir şekilde bir araya getirmeliyiz, burada bedenin hakları en az ruhun hakları kadar tanınmalıdır. ~Carl Jung, Zarathustra Semineri, Sayfa 235
Yaratıcı itkisini engellediğiniz anda bunu çok açık görürsünüz; göz ardı edilen ya da engellenen yaratıcı itki sinir sistemi için hiçbir şey daha zehirli değildir. İnsanların bedensel sağlıklarını bile tahrip eder. ~Carl Jung, Zarathustra Semineri, Sayfa 654
Kendilerini ruhani addetmeye çalışan bütün insanlar bedensel gerçeğin farkından kaçmaya çalışırlar; hayali bir şey olmak için bedeni yok etmek isterler, ancak asla olamazlar, çünkü beden buna izin vermez; beden başka bir şey söyler. ~Carl Jung, Zarathustra Semineri, Sayfa 64
Aynı şekilde ben de kendinizi izole etmeden benliğe asla ulaşamayacağınızı söyleyebilirim; bu, hem yalnız olmak hem de ilişki içinde olmaktır. ~Carl Jung, Zarathustra Semineri, Sayfa 797
Ruh her şey olabilir ama yeryüzü yalnızca kesin bir şey olabilir. Dolayısıyla yeryüzüne sadık kalmak, bedenle bilinçli ilişkinizi sürdürmek anlamına gelir. ~Carl Jung, Zarathustra Semineri, Sayfa 66
Kaçıp bedensel gerçeklerden kendinizi habersiz kılmayın, çünkü onlar sizi gerçek hayatta tutar ve sadece olasılıklar dünyasında gözleriniz bağlı dolaşmamanıza yardımcı olur. ~Carl Jung, Zarathustra Semineri, Sayfa 66
Arketipsel dünyayı görmezsiniz, ancak bir kitabın sayfalarına yapıştırılmış bir kuru çiçek gibi yaşarsınız, kendinizin sadece bir anısından ibaret. ~Carl Jung, Zarathustra Semineri, Sayfa 972
Arketipsel durumun büyük cazibesi, birdenbire kendinizin yok olmasıdır. Düşünmeyi bırakırsınız ve sanki sonu olmayan büyük bir ırmak tarafından taşınıyormuş gibi edilgen hale gelirsiniz. Birdenbire ezeli olursunuz. ~Carl Jung, Zarathustra Semineri, Sayfa 240
Vazgeçilmez koşul, arketipsel bir deneyime sahip olmanızdır ve bu, hayata teslim olduğunuz anlamına gelir. ~Carl Jung, Zarathustra Semineri, Sayfa 972
Hayatınızın üç boyutu yoksa, bedende yaşamıyorsanız, düz ve basılı bir kâğıt dünyasında yaşıyorsanız, sanki sadece kendi biyografinizi yaşıyormuşsunuz gibi, o zaman hiçbir yerde değilsiniz. ~Carl Jung, Zarathustra Semineri, Sayfa 1343
Çünkü arketip insanî bir şey değildir; hiçbir arketip tam anlamıyla insanca değildir. ~Carl Jung, Zarathustra Semineri, Sayfa 1343
Arketipin kendisi bir aşırılıktır ve insanlığın sınırlarının ötesine uzanır. ~Carl Jung, Zarathustra Semineri, Sayfa 1343
İnsanın en büyük zaferi, Tanrı’nın bizzat insan bedeninde dünyayı aydınlatmak için tezahür etmesidir; bu, bilincin muazzam bir artışıydı. ~Carl Jung, Zarathustra Semineri, Sayfa 967
Yaşayan beden yaşamın sırrını barındırdığı ölçüde, bir zekâdır. ~Carl Jung, Zarathustra Semineri, Sayfa 360
Düşünce, mekânsal nitelikleri olmadığı için bedensiz bir şeydir. ~Carl Jung, Zarathustra Semineri, Sayfa 360
Gölgesiz ışık nedir? Yükselti olmadan yükseklik nedir? Dünyanın karanlık niteliğinden mahrum bırakarak, ilahın her şeye gücünü ve evrenselliğini de elinden alırsınız. ~Carl Jung, Zarathustra Semineri, Sayfa 967
Gölgemiz, her şeyin üzerine eklenmesi gereken son şeydir, fakat yutamadığımız da odur; başka her şeyi yutabiliriz ama kendi gölgemizi değil, çünkü iyi niteliklerimizden şüphe duymamıza neden olur. ~Carl Jung, Zarathustra Semineri, Sayfa 1090
Dolayısıyla bedenin uzamda kapladığı yer, zihinde çoğulcu bir nitelik yaratır. Bu muhtemelen bilincin mümkün olmasının nedenidir. ~Carl Jung, Zarathustra Semineri, Sayfa 360
Carl Gustav Jung ve psikolojisini eğlendirerek öğreten ve dünyada tek olan bir roman serisi olduğunu biliyor muydunuz? Daha fazla öğrenmek için lütfen tıklayınız.


Yorumlar