Rüyalar, Yaratıcı Bilinçdışı ve Bireyleşme Yolculuğu
- Nazlı
- 17 Şub
- 1 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 18 Şub

Kalbimdeki O Büyük Adam, rüyalar aracılığıyla bana hakkımdaki düşüncelerini ileten kişi.
Ancak insan, çam ağacı metaforumuzun içermediği bir şeyi deneyimler.
Bireyleşme süreci, doğuştan gelen bütünlük tohumu ile kaderin dışsal olayları arasındaki bir uzlaşmadan daha fazlasıdır.
Bu sürecin öznel deneyimi, sanki kişisel ötesi bir gücün yaratıcı bir şekilde müdahale ettiği hissini uyandırır.
Bazen bilinçdışının, gizli bir plana uygun olarak yolu gösterdiğini hissederiz.
Sanki beni izleyen, benim göremediğim ama beni gören bir şey var—belki de rüyalar aracılığıyla hakkımdaki düşüncelerini ileten kalbimdeki o Büyük Adam.
Ancak psişik özün bu yaratıcı ve etkin yönü, yalnızca ego tüm amaçlı ve arzulu hedeflerinden kurtulduğunda ve daha derin, daha temel bir mükemmeliyet biçimine ulaşmaya çalıştığında devreye girebilir.
Ego, dikkatle dinleyebilmeli ve herhangi bir tasarım ya da amaç gütmeden, tamamen büyüme yönündeki içsel dürtüye kendini bırakabilmelidir.
Bizimkinden daha köklü kültürlerde yaşayan insanlar, bilinçli planlamanın faydacı tutumundan vazgeçmenin, kişiliğin içsel gelişimi için gerekli olduğunu anlamakta daha az zorluk çekerler.
~ Marie-Louise von Franz, İnsan ve Sembolleri, Sayfa 162-163
Carl Gustav Jung ve psikolojisini eğlendirerek öğreten ve dünyada tek olan bir roman serisi olduğunu biliyor muydunuz? Daha fazla öğrenmek için lütfen tıklayınız.

Comments