İğrenç Rüyalar Üzerine Carl Jung’un Yaklaşımı

“Neden böyle iğrenç rüyalar görüyorum ki?” Structure and Dynamics of the Psyche

Her rüya yorumlaması, rüyanın belirli içerikleri hakkındaki psikolojik bir ifadedir. Bu durum tehlikeden uzak değildir; çünkü rüya gören (tıpkı çoğu insan gibi), eleştirel yorumlara karşı şaşırtıcı derecede hassasiyet gösterir—üstelik yanlış oldukları durumda olduğu kadar, doğru olduklarında da. Rüyayı görenin iş birliği olmaksızın, ancak çok istisnai koşullarda bir rüyanın anlamını ortaya çıkarmak mümkündür. Bu yüzden kişinin, onun onurunu gereksiz yere zedelemeyecek kadar olağanüstü bir incelik (takt) göstermesi gerekir.

Örneğin, bir hasta size bir dizi müstehcen rüya anlattıktan sonra şöyle sorarsa: “Neden ben bu kadar iğrenç rüyalar göreyim ki?” Böyle bir soruya cevap vermemek daha iyidir; çünkü pek çok nedenle (özellikle de işin acemisiyseniz) yanıt vermek zordur ve bu koşullar altında insan, çoğunlukla istemeden de olsa beceriksizce bir şey söylemeye eğilimlidir—hele ki yanıtı bildiğini düşündüğü zaman.

Rüyayı anlamak o kadar zordur ki, biri rüyasını anlattığında ve fikrimi sorduğunda, ben uzun zamandır kendi kendime şu kuralı uyguluyorum: Önce, “Bu rüyanın ne anlama geldiğini hiç bilmiyorum,” diyorum. Ondan sonra rüyayı incelemeye başlayabiliyorum.

~Carl Jung, Toplu Eserler 8, Paragraf 533

Carl Gustav Jung ve psikolojisini eğlendirerek öğreten ve dünyada tek olan bir roman serisi olduğunu biliyor muydunuz? Daha fazla öğrenmek için lütfen tıklayınız.