Please Enable JavaScript in your Browser to Visit this Site.

top of page

Carl Jung Tarot Hakkındaki Sözleri


Carl Jung Tarot Hakkındaki Sözleri

Carl Jung’un Tarot Hakkındaki Sözleri – Alıntılar


[Not: Dr. Jung’un “Tarot”u bildiği ve bir dönem öğrencilerinin bu konuda araştırma yaptığı bilinse de, gerçekte Dr. Jung Kolektif Eserleri’nde, Mektupları’nda, Seminerleri’nde vb. “Tarot”a çok seyrek atıfta bulunur. Ayrıca, Dr. Jung’un hiçbir zaman “Jungçu Tarot Destesi” adı altında bir deste oluşturmadığını veya böyle bir şeyi onaylamadığını da dikkate almak gerekir. Bu tür desteler bütünüyle başkalarının yarattığı çalışmalardır.]


“Eğer sembolik sürecin bir resmini oluşturmak isterseniz, simyadaki resim dizisi iyi örneklerdir, her ne kadar içerdiği semboller çoğunlukla kökeni ve anlamı belirsiz de olsa gelenekseldir.

Doğudan mükemmel bir örnek olarak Tantrik çakra sistemi veya Çin yogasının mistik sinir sistemi verilebilir.

Aynı şekilde, Tarot kartlarındaki resim dizisinin de dönüşüm arketiplerinden uzakça türediği görülüyor; bu düşünce, bana Profesör Bernoulli’nin son derece aydınlatıcı bir konferansında doğrulanmış oldu.”

~Carl Jung, CW 9i, Par. 81


“Evet, Tarot’u biliyorum. Bildiğim kadarıyla, en eski tarihte bilinen kartlar bunlar olup ilk kez İspanyol çingeneler tarafından kullanılmıştır.

Hâlâ kehanet amaçlı kullanılmaktadır.”

~Carl Jung, Letters Cilt I, s. 77


“C. G. Jung Enstitüsü’ndeki bir araştırma grubu, bir süredir I Ching, jeomansi, Tarot kartları, nümeroloji, astroloji gibi sezgisel yöntemleri inceliyordu. Bkz. ‘Senkronisite’ CW 8, par. 863 vd., ve 2. bölüm: ‘Bir Astrolojik Deneme.’”

~CW 8, s. 107, dn. 2.


“Belli koşullar altında arketipler üzerinde deney yapmak mümkündür; benim ‘astrolojik denemem’ bunu göstermiştir.

Aslında, Zürih’teki C. G. Jung Enstitüsü’nde bu tür deneylere başlamıştık. Tarihsel olarak bilinen sezgisel (yani senkronistik) yöntemleri (astroloji, jeomansi, Tarot kartları ve I Ching) kullanıyorduk.

Ama yeterli sayıda işbirlikçimiz ve yeterli imkânımız yoktu; bu yüzden devam edemedik ve durdurmak zorunda kaldık.”

~Carl Jung, Letters Cilt II, s. 538


“Hermafroditin belirdiği başka bir tuhaf gizemli deneyim alanı da Tarot’tur.

Bu, çingeneler tarafından başlangıçta kullanılan bir dizi iskambil kartıdır.

Yanlış hatırlamıyorsam İspanyol örnekleri vardır ve 15. yüzyıl kadar eskiye giderler.

Günümüzde kullandığımız iskambil destesinin aslında kökeni de budur. Kırmızı ve siyah, zıtlıkların simgesidir; sinek, maça, karo ve kupa şeklindeki dörtlü bölünme de bireyleşme (individuation) sembolizmine aittir.

Bunlar psikolojik imgelerdir; bilinçdışının içerikleriyle oynar gibi, onun da onlarla oynadığını varsayabiliriz.

Belirli şekillerde birleşirler ve insanlığın yaşamındaki olayların oyunbaz gelişimine karşılık gelirler.

Aslında, bilinçdışındaki imgelerin hareketiyle insanlık tarihindeki olayların hareketi çakışıyor bile denebilir.

Tarot’un özgün kartları, bildiğimiz kral, kraliçe, şövalye, as gibi kartlardan (yalnız figürler biraz farklıdır) oluşur ve ayrıca üzerinde semboller ya da sembolik durumların resimleri olan yirmi bir kart daha vardır.

Örneğin güneş sembolü, ayaklarından asılan adam sembolü, yıldırım çarpan kule, kader çarkı vb.

Bunlar, bilinçdışının sıradan unsurlarıyla karışan farklı doğadaki arketipsel fikirlerdir.

Tarot’un kendisi, bilinçdışının akışını temsil etme girişimidir; dolayısıyla hayatın akışını anlamak, hatta belki gelecekteki olayları öngörmek, en azından şimdiki durumun koşullarını okumak amacıyla sezgisel bir yöntem olarak uygulanabilir.

Bu yönüyle, en azından mevcut koşulları okumaya imkân veren Çin’in kehanet yöntemi I Ching’e benzer.

İnsanlar her zaman, bilinçdışının aracılığıyla mevcut durumun anlamına erişme ihtiyacı duymuştur; çünkü geçerli durumla kolektif bilinçdışının durumu arasında bir çeşit benzerlik ya da eşleşme vardır.

Şimdi Tarot’ta “le diable” (şeytan) denilen, çift cinsiyetli bir figür vardır.

Bu, simyada altın olurdu.

Diğer bir deyişle, zıtların birleşimi girişimi, Hristiyan zihniyeti açısından şeytani, yasaklanmış, kara büyüye ait bir şey olarak görülür.”

~Visions Seminar, s. 923


“Fare, balığın girmesi nedeniyle maviye döner.

Saf berrak su mavidir; dağlar mavidir, gökyüzü mavidir.

Romantik özlem ‘Mavi Çiçek’i aramıştır.

Maeterlinck’in anlattığı küçük çocuk mavi kuşu arar ve o ilksel imgelere giden yolu bulur.

Kadim öykülerde, kaz veya kuğu bakireler olarak suya, sise ve gökyüzüne bağlı olan bilge kadınlar mavi ceketler giyer.

Sis sudan yükselir, mavi gökyüzüne çıkar, sonra yağmur olarak yeniden yeryüzüne düşer.

Simyada ve Tarot’ta mavi, ayın, gümüşün ve ruhun rengidir.”

~Children’s Dreams Seminar, s. 351


“Önceki paragraftaki açıklamalarımızla uyumlu olarak, Jung’un yaşamının sonlarına doğru önerdiği bir senkronisite deneyinden bahsediliyor.

Önerdiği şey şuydu: Bir arketipin açığa çıktığı—örneğin ciddi bir psikolojik gerilim nedeniyle—anlaşıldığında, işleyişi senkronisiteye dayanan birkaç kehanet yöntemi kullanılabilirdi.

Örneğin, “Eski Yara İyileştirme” hikâyesindeki adam analizde olsa, rüya yaşamı ve aktif imgelemesi dikkatle incelenirken aynı zamanda I Ching de atabilir, uzmanlar onun Tarot kartlarını ve yıldız haritasını (horoskop) da okuyabilirdi.

Tüm bu uygulamalardan elde edilen sonuçlar aynı arketipsel anlama yönelmelidir.”

~James Hall, Jung-Rhine Letters, s. 19-20



Carl Gustav Jung ve psikolojisini eğlendirerek öğreten ve dünyada tek olan bir roman serisi olduğunu biliyor muydunuz? Daha fazla öğrenmek için lütfen tıklayınız. 


Büyük Sır Üstadı serisi 4 kitap birarada

Yorumlar

5 üzerinden 0 yıldız
Henüz hiç puanlama yok

Puanlama ekleyin

Bu blog içeriği konusunda her türlü istek ve şikayetinizi aşağıdaki e-postaya yazabilirsiniz.

©2024 Bilinçdışı Yayınları A.Ş.

bottom of page