Please Enable JavaScript in your Browser to Visit this Site.

top of page

Carl Jung Normal Hakkında Düşünceleri


Carl Jung Normal Hakkında Düşünceleri

Carl Jung, “Normal” Hakkında – Antoloji


“Eğer hasta gibi davranan, tamamen normal bir yetişkin daha görürsem, onu resmen rapora bağlatacağım!” —Carl Jung’tan Emma Jung’a. [Vincent Brome Biyografisi]



“Unutma… normal bir süreçtir; bu süreçte belli bilinçli düşünceler, dikkatin başka yöne kayması nedeniyle özgül enerjilerini kaybeder.” —Carl Jung; Man and His Symbols; s. 20



“Şimdiye kadar insan gölgesinin tüm kötülüğün kaynağı olduğu düşünülmüşse de, daha yakından incelendiğinde bilinçdışı insanın—yani gölgesinin—yalnızca ahlâken kınanabilir eğilimlerden oluşmadığı, aynı zamanda normal içgüdüler, uygun tepkiler, gerçekçi içgörüler, yaratıcı dürtüler vb. gibi birçok iyi niteliği de barındırdığı anlaşılabilir.” —Carl Jung, CW 9ii, Par. 423.



““Normal” olmak, başarısızlar ve uyumun genel seviyesinin hâlâ altında olanlar için ideal hedeftir. Ancak ortalamanın üzerinde yeteneğe sahip insanlar —dünyadaki işlerde paylarına düşeni gerçekleştirmekte hiçbir zaman zorluk çekmeyen ve başarı elde etmeleri zor olmayan kişiler— içinse, yalnızca ‘normal’ olmak zorunluluğu Prokrustes’in yatağına denk gelir; ölümcül ve katlanılamaz bir can sıkıntısı, kısırlık ve umutsuzluktan oluşan bir cehennemdir.” —Carl Jung; CW 16: The Practice of Psychotherapy; s. 161



“…bu nedenle birisi bana çok normal olduğunu temin ettiğinde hep çok kuşkucu davranırım; çünkü fazlasıyla normal insan sadece telafi edilmiş delilerdir.” —Carl Jung, Modern Psychology, Cilt 1, s. 41.



“Savaş, bunun büyük çapta bir örneğiydi; sayısız nevrotik, savaş sırasında saplantılarını kaybetti ve tamamen normal hale geldi, üstelik normal koşullarda yapamayacakları son derece faydalı işler yaptılar.” —Carl Jung, Modern Psychology, Cilt 1, s. 132.



“Normal bir bireyin, anne babasının sıradan ölümlüler olduğunu ve Napolyon, aziz veya şeytan olmadıklarını anlaması 20 veya 30 yıl alır; bazı insanlar bunu asla öğrenemez ve bu imgeleri yaşamları boyunca taşırlar.” —Carl Jung, Modern Psychology, Cilt 2, s. 146.



“ABD’de ortaya çıkmış görünen o zalimce aptalca ve kötü niyetli imaların seline kıyasla, normal ölçüde zeki bir insandan mektup almak bir zevk.” —Carl Jung, Letters Cilt 1, s. 534-537.



“Bir doktor olarak, ölümde insanın çaba gösterebileceği bir hedef bulmanın (bu kelimeyi kullanmama izin varsa) sağlıklı olduğuna inanıyorum; ondan geri çekilmek ise sağlıksız ve anormal bir tutum olup, yaşamın ikinci yarısından amacını çalar.” —Carl Jung, CW 8, s. 399-403.



“İçsel kopukluk ve yalnızlık hissi, tek başına anormal bir olgu değildir; bilincin olgusal dünyadan çekilerek zaman ve mekânın dışına çıkması anlamında normaldir.” —Carl Jung, Letters Cilt 1, s. 240.


“Vücudumuzdaki vejetatif süreçlere, normal işleyişleri sırasında bilincimiz tarafından ulaşılamaz veya irademizle etki edilemez.” —Carl Jung, Modern Psychology, Alchemy, Lecture VII, s. 67.



“Bilinç tarafından etkilenemedikleri ölçüde, bağırsakların, kalbin, salgı bezlerinin ve beyin-omurilik reflekslerinin tüm dünyasının işleyişi ve benzeri şeylerin hepsi, vejetatif psişeye aittir ve karanlıkta, bilinçdışında kalır. Vücudumuzdaki vejetatif süreçlere, normal işleyişleri sırasında bilincimiz tarafından ulaşılamaz veya irademizle etki edilemez.” —Carl Jung, Modern Psychology, Alchemy, Lecture VII, s. 68.



“‘Tamamen sağlıklı, normal bir insan’ fikri bizzat başlı başına bir yanılsamadır. Tüm insanlık hastalığa yatkındır, çünkü biz kendi efendimiz değiliz.” —Carl Jung, ETH Lecture 27 Ocak 1939, s. 65.



“Gerçekten normal bir insanın her zaman haklı olma ya da normalliğini vurgulama ihtiyacı yoktur; bir fikir, bir inanç ya da bir duygu tarafından ele geçirilebilir, kendisinin her yönünü yaşayabilir ve birçok aptalca şey yapabilir.” —Carl Jung, ETH Lecture IX, 15 Aralık 1933, s. 41.


“Arketipi yalnızca belirli, minimal ve normal bir korku düzeyinden sorumlu tutmalıyız; anormal olduğu düşünülen her belirgin artışın özel nedenleri olmalıdır.” —Carl Jung, CW 10, s. 33.



“Şimdiye dek insan gölgesinin tüm kötülüğün kaynağı olduğu düşünülmüşse de, daha yakından bakıldığında bilinçdışı insanın—yani gölgesinin—yalnızca ahlaken kınanacak eğilimlerden ibaret olmadığı, aynı zamanda normal içgüdüler, uygun tepkiler, gerçekçi içgörüler, yaratıcı dürtüler vb. gibi pek çok iyi niteliğe de sahip olduğu anlaşılır.” —Carl Jung, CW 9ii, Par. 423.



“Şimdiye dek insan gölgesinin tüm kötülüğün kaynağı olduğu düşünülmüşse de, daha yakından incelendiğinde bilinçdışı insan—yani gölgesi—sadece ahlâki bakımdan kınanabilir eğilimlerden ibaret olmadığı gibi, normal içgüdüler, uygun tepkiler, gerçekçi içgörüler, yaratıcı dürtüler vb. birçok iyi niteliği de sergilemektedir.” —Carl Jung, CW 9ii, Par. 423.


“Ama dünyada esas olan sıradan veya genel olan değildir; istisnai ve bireysel olandır. Biyolojide bile normal bir insan diye bir şey yoktur. Bilimin sonucu, her şeyi soyut olarak bir ortalamaya indirgemektir; tüm hünerine rağmen kimlik yaratamaz.” —Carl Jung, Jung-Ostrowski, s. 55.


“Psikiyatrinin en geniş anlamıyla, hasta ruh ile ‘normal’ olduğu varsayılan doktorun ruhu arasındaki bir diyalog olduğunu öne sürmüştüm. Bu, hasta kişilikle terapistin kişiliği arasında, ilke itibarıyla eşit derecede öznel olan bir uzlaşmadır.” —Carl Jung, MDR, s. 110.


“Psişe, tıpkı beden gibi dengesini koruyan, kendi kendini düzenleyen bir sistemdir. Aşırıya kaçan her süreç, derhal ve kaçınılmaz biçimde telafileri harekete geçirir; bunlar olmadan ne normal bir metabolizma ne de normal bir psişe var olabilir.” —Carl Jung, CW 16, Par. 330.


“Sözde mucizevi fenomenlere (örneğin önbilgi, telepati, olağanüstü bilgi vb.) dair tüm raporların şüpheli olduğunu düşünmüyorum.” —Carl Jung, Letters Cilt II, s. 333-334.


“Meskalinin aşkın (transandantal) bir deneyim yaratabileceği fikri sarsıcıdır. Bu madde, yalnızca normalde bilinçdışı olan algısal ve duygusal değişkenlerin işlevsel katmanını açığa çıkarır; bunlar sadece psikolojik olarak aşkındır, asla ‘metafiziksel’ anlamda aşkın değildir.” —Carl Jung, Letters Cilt II, s. 222-224.


“Birinin vizyon görmesi, mutlaka delirdiği anlamına gelmez. Tamamen normal insanlar da belli anlarda vizyonlar görebilir.” —Carl Jung, Letters Cilt II, s. 380.


“Şizofrenin [Senkronisite] yorumlaması hastalıklı şekilde dardır; çünkü çoğunlukla diğer insanların niyetleriyle kendi ego-önemine dayanır. Normal yorumlama, mümkün olduğunca, her şeyin birbiriyle bağı olduğunu varsayan felsefi bir öncüle veya benzeri bir şeye dayanır.” —Carl Jung, Letters Cilt II, s. 409-410.


“Bu nedenle sadece verem hastalarına değil, pek çok insana ve sözde normal kişilere de belirli bir düzeyde psikoloji eğitimi verilmesi gerektiği konusunda sizinle tamamen aynı fikirdeyim.” —Carl Jung, Letters Cilt II, s. 533-534.


“Bu, içedönüklerimin arasında ağır sigara tiryakileri ve dışadönüklerimin arasında azımsanmayacak sayıda pipo içicisi bulmamı engellemiyor; ancak genelde pipolar boş oluyor.” —Carl Jung, Letters Cilt II, s. 564-565.


“Ama demans praecox vakaları bir yana, sözde normal insanlar çok parçacıldır—yani çoğu durumda tam tepkiler vermezler. Bu da, onların tamamlanmış bir benlik olmadığını gösterir.” —Carl Jung, 1925 Semineri, s. 38.


“Ölümsüzlük hakkında düşünmek normaldir; bunu yapmamak veya önemsememek ise anormaldir.” —Carl Jung, The Symbolic Life, s. 310.


“Normal unutmanın yanı sıra… ‘hoş olmayan anıları’ unutmayı içeren birkaç vaka daha vardır… ki bu anılar, kişi tarafından kaybedilmeye fazlasıyla hazırdır. Nietzsche’nin belirttiği gibi, gurur yeterince ısrarcı olduğunda bellek geri çekilmeyi tercih eder. Dolayısıyla kaybedilen anılar arasında, bilinçaltındaki durumlarını bu nahoş ve uyuşmaz doğalarına borçlu olan azımsanmayacak sayıda anı buluruz. Psikolog bunlara bastırılmış içerikler der.” —Carl Jung; Man and His Symbols; s. 22.


“Bir erkeğin animasına direnmesi normaldir; çünkü anima, bilinçdışını ve o zamana dek bilinçli yaşamın dışında tutulmuş tüm eğilim ve içerikleri temsil eder.” —Carl Jung, CW 11, s. 75.


“Rüya sorununa yeterince ilgi duyan herkes, rüyaların da ileriye doğru bir sürekliliği olduğunu (böyle bir ifade kullanmak mümkünse) fark etmiş olmalıdır; zira rüyalar, bazen asla batıl inançlı ya da özellikle anormal sayılmayacak kişilerde bile bilinçli zihinsel yaşam üzerinde kayda değer bir etki gösterir.” —Carl Jung; General Aspects of Dream Psychology; CW 8: The Structure and Dynamics of the Psyche, s. 444.


Carl Gustav Jung ve psikolojisini eğlendirerek öğreten ve dünyada tek olan bir roman serisi olduğunu biliyor muydunuz? Daha fazla öğrenmek için lütfen tıklayınız. 

Büyük Sır Üstadı serisi 4 kitap birarada

Commenti

Valutazione 0 stelle su 5.
Non ci sono ancora valutazioni

Aggiungi una valutazione

Bu blog içeriği konusunda her türlü istek ve şikayetinizi aşağıdaki e-postaya yazabilirsiniz.

©2024 Bilinçdışı Yayınları A.Ş.

bottom of page